Skolyo Pilates
Skolyoz yani omurilik eğriliği, omurganın sağ veya sol olarak yana eğilmesidir ve sıklıkla kendi ekseni etrafında dönmesi de etki etmektedir. Omurga vücudumuzda önemli bir role sahiptir. Başı ve gövdeyi destekler ve dik duruşumuzu korumamızı sağlar. İdeal olarak omurga, arkadan bakıldığında düz olmalıdır. Skolyoz, omurganın tipik olarak bir “S” veya bir “C” şeklinde oluşum sergilemesidir. Eğri, omurganın değişen alanlarında görülebilir. Omurga normalde kavisli olduğunda, çevredeki kasların dengesizliğine neden olur.
Genellikle çocukluk döneminde aileler tarafından fark edilen skolyoz, ergenlik döneminde vücudun değişmesi ve büyümesi ile beraber bozulmalar şeklinde ortaya çıkmaktadır. Omurgada oluşan bu eğrilik ise, vital kapasitede azalma, ağrı, kozmetik problemler ve psikolojik problemleri beraberinde getirir. Bu nedenle müdahale yönünden skolyozun tedavisine mümkün olan en erken dönemde başlanılmalı, eğriliğin artışının ise en aza indirilmesi sağlanmalıdır.
Omurilik stabilizasyonu ve düzgün bir postürel duruşa yardımcı olan Core stabilizasyonunu hedef alan klinik pilates, skolyozda uygulamaları tamamlayıcı ve destekleyici olarak belli aşamalarda uygulanabilir. Bir fizyoterapist tipik olarak, Klinik Pilates programına başlamadan önce, üzerinde odaklanması gereken zayıf ve güçlü kas alanlarını değerlendirir. Böylece aktif olarak çalışılan Core bölgesiyle karın ve sırt kasları gelişir, omurganın uzamasını sağlayan egzersizler ile tedaviye destek bir klinik pilates programı oluşturulmuş olur.
Skolyozlu bireylerde spor yapmak fiziksel kondisyon, bel ve sırt kaslarının güçlü olması, genel iyilik hali açısından çok etkilidir. Ancak yapılan spor veya egzersizlerin skolyoza uygunluğu büyük önem taşır. Örnek vermek gerekirse skolyozlu bireylerde terapatik amaçlı yapılan “yüzme ” sonucunda skolyoz derecesinin arttığını gösteren kanıt değeri yüksek çalışmalar bulunmaktadır. Bu sebepten egzersiz konusunda çok hassas davranılmalıdır. Yanlış yapılan yoga, pilates ve yüzme denge-koordinasyona iyi gelebilecek egzersizler içerse de kişinin yaşı, eğriliğin tipi, seyir derecesi göz önünde bulundurularak skolyoza yönelik uygulan üç boyutlu egzersizler ve klinik pilates yöntemleri daha yararlı olmaktadır. Skolyoz için yapılan egzersizler sanılanın aksine tek taraflı esnetme- güçlendirme egzersizlerinden çok daha fazlasıdır ve doğru yönetilmezse sonuç daha kötüye gidebilir. Skolyoz tedavisi bir ekip çalışması gerektirir. Hekim, fizyoterapist, birey, aile ortak hareket etmeli ve sürekli iletişim halinde olmalıdır.
Skolyozlu bireylerin egzersiz programı mutlaka fizyoterapist tarafından planlanmalıdır.